HaberlerSimyanın Önemi ve Simya ile Bilim İlişkisi

Simyanın Önemi ve Simya ile Bilim İlişkisi

-

Yüzyıllardır inanlar simyanın uğraşları içerisine girmişlerdir. Bu uğraşların temel amaçlarına yazımı içerisinde değineceğiz. Ancak çok genel bir çerçeve ile bunu bir dönüşüm süreci olduğundan bahsedebilir. Zamanın bir bilim dalı olan bu dalla uğraşan insanlar değersiz şeyleri değerli metallere dönüştürmeye çalışmışlardır.

Bizde bu yazımızda sizlere simyanın temel anlayışlarından ve simya ile kimya arasındaki ilişkiden söz edeceğiz. Ayrıca bunu yaparken sizleri tarihsel bir yolculuğa çıkaracağız. Sonuç olarak varacağımız nokta ise simya dan kimyaya geçiş sürecinin nasıl olduğu olacak. Ayrıca bu tarihsel süreç içerisinde simyanın kimyaya katkıları konusunun da önem kazandığını göreceğiz.

Simyanın Temelleri

Simya konusunda ilk adımlar Antik Yunan filozofları tarafından atılmıştır. Aristotales her şeyin 4 elementten oluştuğu fikrini öne sürmüştür. Bu 4 elemen; ateş, su, toprak ve havadır. Ona göre maddeler bu elementlerden farklı oranlar içerdikleri için çeşitli özelliklere sahiptir. Örneğin metal, topraktan ve sudan yapılmıştı. Ancak onu ısıtırsanız toprak ateşe dönüşüyordu.

Böylelikle ilk defa simyanın temel düşünceleri olgunlaşmaya başlamıştı. Bu temel düşünce maddelerin birbirlerine dönüşebilecekleriydi. Bu düşünce ye Aristotales’den yüzyıllar sonra birbaşka bilim insanı katkı sundu. Bu bilim insanı periyodik tabloyu bulmakla bilinen Mendeleyev’di. Mendelevey bu keşfinde bazı sorulardan yola çıkmıştı.

Mendeleyev’in sorduğu sorular çok ilginçti. Aslında sorular bir yönüyle de simyanın kimya bilimine katkısı konusunu yansıtıyordu. Mum yandığında ne olur? Suya karıştırılan bir tutam tuz neden kaybolur? Kurşun altına dönüştürülebilir mi gibi sorular bu alanın gelişmesine yardımcı olacaktı. Fakat simya bir bilim değildi. Bunu ise kendisinden sonra gelen bilim insanı kanıtlayacaktı.

Kimya ile Simya Arasındaki Fark

Bir önceki başlık altında sizlere simyanın temel amacından bahsetmiştik. Aslında bu temel amaçlara sonsuz yaşam vaat edern felsefe taşını bulmayı da eklemeliyiz. Simyacılar aynı zamanda birer zanaatkarlardı. Çünkü maddeleri işleme ve dönüştürme yeteneklerini ilaç, cam ve patlayıcı madde yapmakta kullanıyorlardır.

Fakat daha önce de dediğimiz gibi simyanın uğraş alanları bilim değildi. Filozof Robert Boyle, aynı zamanda kimya alanın da yaptığı çalışmalarla da tanınıyordu. Kendisi 1661 yılında Kuşkucu Kimyager isimli bir kitap yayınladı. Kitabında maddenin 4 elementten oluştuğunun öylesine iddia edilemeyeceğini savunmuştu. Bunun doğru kabul edilebilmesi için sürekli tekrarlanan deneylerin olması gerektiğini düşünüyordu.

Simyacı Nedir ve Modern Simyacılar Var Mıdır?

Boyle’un bahsettiği deneyleri gerçekleştirecek kişi Fransız aristokrat Antoine Lavoisier’di. Lavoisie, simyanın çalışma alanları hakkında katı bir çizgi çekecek olan kişiydi. Kendisi 1789 yılında 33 maddelik bir liste yayınladı. Bu listedeki maddelerin çoğu elementlerdi. Antoine, her elementin kendine özgü bir atomdan oluştuğunu düşünüyordu. Böylelikle elementlerinde bir araya gelerek bileşik oluşturduğu fikri giderek yaygınlaştı.

Mendeleyev’in yaşadığı dönemde 63 element biliniyordu. Onun çığır aça keşfi elementleri atom ağırlıklarına göre gruplara ayırmaktı. Böylelikle periyodik tablo kimyanın birleştirici kuramı oldu. Ayrıca bu tablo sadece gözlemleri açıklamakla kalmayıp öngörülerde de bulundu. Örneğin Silisyum’un hemen altında bir boşluk vardı. Bu boşluk 15 yıl sonra Clemens Winkler tarafından keşfedilen Germanyum olacaktı.

Simyacıların ise o dönemde modası giderek azalıyordu. Çünkü artık yeni bir bilim türü doğmuştu. Dolayısıyla simyanın kimya bilimine katkıları nelerdir biliniyordu. Böylelikle simyacılık da giderek etkisini kaybetti. Ancak 1951 yılında kimsenin haberi olmadan Glenn Seaborg bir deney yaptı. Kendisi Bizmut elementini Altına dönüştürmeyi başarmıştı.

Simyanın Bitmesini Sağlayan Keşif Neydi?

Görüldüğü gibi simyanın aslında kimya biliminin gelişmesine büyük katkıları olmuştur. Ne de olsa bilim, Popper’in dediği gibi yanlışlar üzerine kurulu bir olgudur. Kimya bilimi de gerekli çerçeveler altında simyayı yanlışlayarak bilimsel gelişmeye katkıda bulunmuştur. Ancak simyayı bitiren temel etken elementlerde gizliydi. Element özelliklerinin altında yatan temel sebep olan elektronlar, simyaya en ağır darbeyi vurmuşlardı.

Bu gelişmeden sonra yapılan deneylerde Geiger ve Marsden önemli rol oynadı. Çünkü bu ikili altın bir levha üzerinde deneyler yaptılar. Deneyler sonucunda altın atomlarının büyük bir kısmının boşluktan oluştuğunu görmüşlerdi. Ayrıca elektronların yörüngeleri de bir elementin kimyasal özelliklerini belirliyordu.

Ancak yine de en önemli gelişmelerden biri herkesi şoka uğrattı. Çünkü bu gelişme elementlerin nükleer reaksiyonlarla başka elementlere dönüşebileceğiydi. Bu durum bütün bilim camiasına simyanın önemini bir kez daha hatırlattı. Ancak artık eski simyacılar yerine modern atom fizikçileri ve kimyagerler vardı.

Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Makaleler

Windows 10 Kayıt Defteri Temizleme İşlemi Nasıl Yapılır?

Windows 10 kayıt defteri temizleme işlemi kullanıcılar için bazı zamanlarda oldukça önemli olabiliyor. Çünkü bu işlem sayesinde bilgisayarda oluşan...

Arduino vs Raspberry Pi: En iyi Kart hangisi?

Tek kartlı bilgisayarlar, yeni başlayanlar için geliştirme ve öğrenme sürecinde kullanılabilmeleri nedeniyle son yıllarda oldukça popüler hale geldi. Tek kartlı...

Hidrofilik polimerler Yeşil bir geleceğin anahtarı

Surrey Üniversitesi ve Bristol Üniversitesi'nden araştırmacılar, rüzgar ve güneş gibi öngörülemeyen kaynaklardan gelen karbonsuz yenilenebilir enerjiyi evcilleştirmek ve depolamak...

Ember JS Nedir, Niçin Kullanılır?

Ember js, web uygulamaları geliştirmek için kullanılan açık kaynaklı ve ücretsiz bir JavaScript çerçevesidir. Daha açık bir dille, bir...

Kuantum Fiziği Neden Önemlidir ve Olmasaydı Neler Olurdu?

Bütün fizikçilerin bildiği gibi kuantum fiziği çok karmaşık bir konudur. Çünkü bu fizik evreninde bizim bildiğimiz kurallar geçerli değildir....

Kozmosun Gizemli Esansı Karanlık Madde

Karanlık madde, evrende göremediğimiz ve sadece üzerindeki kütle çekimsel etkisi haricinde belirlenemeyen bir maddedir..Görülemeyen bir şeyin nasıl bu kadar...

Önerilen Makaleler

Windows 10 Kayıt Defteri Temizleme İşlemi Nasıl Yapılır?

Windows 10 kayıt defteri temizleme işlemi kullanıcılar için bazı...

Arduino vs Raspberry Pi: En iyi Kart hangisi?

Tek kartlı bilgisayarlar, yeni başlayanlar için geliştirme ve öğrenme...

ilgili diğer makalelerBAĞLANTILI
sizin için öneriliyor